ezgi's diary

Merhaba,

Bugünün yazısı biraz geç geldi öncelikle özür diliyorum ^.^ Malum yatmayı çok seven bir insanım :)

Sadece yatmayı değil aynı zamanda yazmayı da çok seviyorum. Laf olsun diye söylemiyorum bunu, yıllardır yazı yazarım. Öyle günlük şeklinde değil, "sabah kalktım, dişimi fırçaladım, sonra...." diye gitmez yazdıklarım. Eğer yaşadığım gün bana iyisiyle kötüsüyle bir şeyler bıraktıysa, bıraktıklarını yazarım. Ders çıkarırım, liste yaparım. Bu şekilde de yıllardır yazıyorum, tabii özellikle kendimi çok kötü hissettiğim zamanlar daha fazla yazıyorum. Mutluluğumuzu o an yaşayıp bitiriyoruz ama mutsuzluk öyle mi? Daha uzun bizimle kalıyor her zaman!

İşte tam da bu düşüncelerim için, etkinliğimde buna uygun bir şey olsun istedim, hediyerengi.com'da beni kırmadı ve isimlerimize özel birer defter hazırladı bizlere. Beni ne kadar mutlu ettiklerini tahmin bile edemezsiniz. Hem kırmızı hem de üzerinde isimim yazıyor... Daha başka ne ister ki insan? Henüz kullanmaya kıyamadım, devam ettiğim ve az kalan bir defterim vardı o bittikten sonra bu güzel defterimi kıyabilirsem kullanacağım. Yoksa bir süre daha bakışmaya devam edeceğiz ^.^

Belki bilmeyen vardır, benim diğer adım Ekin. Çok mu belli oluyor bilmiyorum :) İşin espri kısmını bir kenara bırakırsak özellikle tam ismimde olmasını istedim.

Kutu eve geldiğinde, annemin yaşadığı hayal kırıklığını size anlatamam. "Bana da yaptırsaydın ya" diye bir üzüldü, ona da bir adet sipariş verdik, yakında elimize ulaşır. :)