ezgi's diary

Merhabalar,

Bir süredir (bazı hastalık sorunlarından dolayı) evde yemek yapıyorum. Tabii dışarıdan da söylüyoruz ancak genel olarak ev yemeğinden yana kullanıyoruz hakkımızı. Bir de yaşadığım bir kaç zehirlenme sonrası hastane ve etten tiksinme durumum mevcut. Bu nedenle dışarıda yediklerime çok daha fazla dikkat etmem gerekiyor. Bu nedenle normalde yaptığımız tüm yemek çeşitlerini değiştirmemiz gerekti. İçerisinde kırmızı ve beyaz et olmayan (annemde de inek sütü alerjisi mevcut), peynirsiz ya da peynirsiz de yenebilecek yeni yemek arayışı içerisindeydik. Bir çok site, bir çok dergiye başvurduk ama Lezzet.com.tr kadar geniş ve çok çeşitlisini görmedik.

Merhabalar,

Genellikle yaz tatili yerine kış tatilini tercih ederdim, ta ki geçen yaz Bodrum'da tatil yapana kadar. Benim için en önemli olan şey bir yerin popüler olması değil, avantajlarının olması. Denize uzaklığı, havasının durumu, denizinin berraklığı, mekanların iyiliği, yemekler vb bir çok şey benim daha fazla dikkatimi çekiyor. Örneğin bu seneki tatilimi de bu şekilde, geçtiğimiz aylardan planladım. Hem bu şekilde tatile kadar kafam rahat ediyor hem de uygun fiyata bir çok otel bulabiliyorum. Bodrum'daki otelleri ararken karşıma Jolly Tur çıktı, ilk olarak siteyi incelediğimde gözüme çarpan bir kaç oteli kenara not ederek, internetten hemen araştırmaya başladım. Hangi oteli seçtiğimi söyleyemeyeceğim ama çok çok çok uygun bir fiyata rezervasyonumu yaptırdım.

Bodrum'dan uzun uzun bahsetmeme gerek yok sanırım, Kule Bar'a gitmeden ölmeyin demişler - yada dememişler ama siz yine de gitmeden ölmeyin-, Bodrum mandalinasını yemeden de keza aynı şekilde.

Kısacası güzel bir tatil arayışı içerisindeyseniz hemen Bodrum'u araştırmaya ve en güzel oteli bulmak için Jolly Tur'a ışınlanıyoruz, çünkü hem uygun, hem hesaplı hem de çeşit çeşit :)

Sevgiler ve şimdiden herkese iyi tatiller!

Merhabalar,

80 doğumlu olanların gençliklerinde -belki de çocukluklarında- en büyük hobileri, aylık dergileri karıştırmalarıydı. Her ay yeni gelen dergilerin kapaklarına bakmak, içlerini karıştırmak çok zevkli değil miydi sizce de? Özellikle yazları çıkılan tatil öncesi alışverişinde her sepette en azından 1 dergi oluyordu, deniz kenarına kumlar üzerinde güneşlenirken ellerde dergi olurdu hep. Okumaya dalıp az haşlanmadık sanırım değil mi?

Bugün de sizlere işte böylesine eski, köklü ve güvenilir bir derginin online sitesinden bahsedeceğim. Elle dergisi! Siteye ulaşmak için tıklayınız.

Merhabalar,

Daha önce bir çok ürününden bahsettiğim bugün de (yukarıda bulunan "arama/search" yerinden geçmiş yazılarıma ulaşabilirsiniz.) Yves Rocher'in makyaj ürünlerinden bahsedeceğim yazımla karşınızdayım.

Yves Rocher'in doğal içerikli olduğunu sanıyorum ki hepimiz biliyoruz. Yves Rocher ile ilk tanışmam göz altı torbalarımdan ve morluklarından kurtulmak için bir ürün arayışımın başlamasıyla oldu. Çelik başlı jel bir ürününü - şu anda satışta olmadığını biliyorum - kullandım, uzun vadede işe yarayan bir ürün oldu. Bu ürünle tanıştıktan sonra da markanın diğer bir çok daldaki ürünlerine bakmaya başladım.

Sanırım 2. kullandığım ürün ise tırnak uzatma/bakım ojesi oldu, hem tırnakları güçlendirdi hem de uzattı. 2. kullandığım ürünün de işe yaraması sonrasında ise başka ürünlerine bakmayı sürdürdüm.

Şu anda Yves Rocher'in en severek kullandığım makyaj ürünlerini sıralayacağım. İlk olarak bahsetmek istediğim ürün, mat olmayan rujları matlaştıran dudak kalemi.