ezgi's diary

Saç, cilt, vücut bakımı genellikle ihmal edilen, bir süre sonra ise yapılmadığına pişman olunan bir durumdur. Zamanında cildime daha iyi baksaydım diye başlar çoğu konuşmalar. Her zaman özen gösteren kişileri tenzih ederek konuşuyorum elbette, onlara gıpta ediyorum. 

Cilt bakımıma son zamanlarda daha fazla ilgi gösterir oldum. Cildimin yağlı olduğunu fark ettiğim anda yüz tipime uygun farklı ürünler kullanmaya başladım. Bu şekilde bakımı ilk duyduğumda garipsemiş, yapacağımı hiç düşünmemiştim. 

Yağlı ciltleri nemlendirici gerekmez yanılgısı.

Uzun zaman boyunca "yağlı cildine nemlendirici mi sürüyorsun, zaten yağlı değil mi?" soruları duydum çevremde. O zamanlar cildim kuru olduğu için hakkında bilgi sahibi değildim. Zaman içerisinde cilt tipim çok değiştiği için, karmadan yağlıya, kurudan karmaya bir cilde sahip oldum. Bu nasıl oluyor derseniz, yanaklarım aşırı kuru, alın bölgem aşırı yağlı. Bu nasıl bir cilt tipi ben de bilmiyorum bu nedenle özel bakım uygulamam gerektiğini düşünüyorum. 

Göz çevreme küçük yaşlardan itibaren dikkat etmeye başladım. Yaşıma uygun nemlendirici, şişlik giderici başlıklı ürünler gibi çeşitli kremler denedim. Ancak cildime aynı özeni göstermedim.

Göz çevrem için son zamanlarda Kiehl's'in Eye Openning(Göz açıcı) Serumu'nu kullanıyorum. Hakkında detaylı bir yazı yazacağım ancak bahsedildiği gibi, doğalı düşük olan göz kapaklarında işe yaramıyor. Eğer yaş kaynaklı böyle bir sorunu olan kişiler kullanırsa bahsedilen %42'lik açılmayı görebilirler diye tahmin ediyorum. Ben de ancak %10'luk bir değişim oldu. Sanırım yaşım bana %10'luk bir düşüklük kazandırdı.

Yanak ve alın bölgemin birbirinden çok farklı olmasından dolayı, yanaklarıma ve çene bölgeme Biotherm'in Aquasource kremini uyguluyorum. Su bazlı oluşu, cilde dinginlik ve canlılık veriyor oluşu tenimde tam istediğim şey. Alın bölgemin de aşırı yağlı oluşundan dolayı etki etmediğinden dolayı yine Biotherm'in Aquasource Nuit olarak geçen, su bazlı ancak jel kıvamda olan kremini kullanıyorum. Bu krem kuru bölgelerimde sivilcelenme yaptı, yağlı bölgemde ise herhangi bir iritasyon yaratmadı.

Makyajımı da her zamanki gibi Bioderma ile çıkarıyorum. Tüm makyajı güzelce temizliyor. Tabiki tonik, yüz yıkama jeli ile temizlemek gerekiyor ancak girişte de söylediğim gibi cilt bakımına gerekli önemi göstermiyorum. Siz makyajınızı temizledikten sonra yüz yıkama jeli ya da tonik ile işleme devam edebilir, bakım kremlerinizi üzerine uygulayabilirsiniz.

Merhabalar,

Bugün sizlere 8 Nisan'da elime ulaşan ve hemen akabinde kullanmaya başladığım bir markadan bahsedeceğim. Daha önce denemediğim ve duyduğumda ise, mutlaka denemem gerekli, diye düşündüğüm bir markaydı Biotherm.

Paketin içerisinden 5 adet ürün çıktı, hepsi birbirinden şirin kaba sahip, ilk bir kaç saat açıp seyrettim. Mutlaka siz de bunu yaşamışsınızdır, hatta baş ucunuza koyup uyuduğunuz birşeyiniz mutlaka olmuştu, işte ben de bunu yaşadım Biotherm'de.

Biotherm Aquasource paketimden çıkan bir söz ile başlamak istiyorum: "Her 7 saniyede 1 kadın Aquasoruce'a aşık oluyor" çok iddialı gelmişti bu cümle bana. Acaba ben de aşık olacak mıyım diye düşünmeye başladım, zamanla kullandıkça da evet bir ürününe aşık oldum, o da yukarıda gördüğünüz Aquasource yüz kremi! İlk sürdüğümde etkisi çok garip gelmişti, tamamen su bazlı, içerisinde yağ yok! Bu nedenle de kullanmış olduğum bütün kremlerden farklı bir yapıya ve dokuya sahip. E tabi böyle olunca da yüzümdeki etkisini ilk başta çok yadırgadım. Zamanla o hissi çok sevdim ve AŞIK OLDUM! Gerçekten çok çok az bir miktar tüm yüzünüze yetiyor. Asla sürdüğünüzde kalıp hissi yaşatmıyor, hatta aksine o kadar pürüzsüz yapıyor ki cildi, hiç yıkamak istemiyorsunuz. Bende ki ürün 15ml ve 1 aydır henüz 1/5'ini bile kullanamadım, gerçekten çok az miktarı tüm yüze yetiyor.

Yüz kreminden sonra sırada Aquasource Eye Perfection'u var. Aynen yüz kremi gibi, bu ürüne de aşık oldum! Bunun da yapısı aynen yüz kremi gibi. Göz çevrenizin nefes aldığını, parladığını, ışıldadığını hissediyorsunuz sürdüğünüzde. Ucunda ise masaj aplikatörü var ancak ben bu uçla kullanmayı sevmediğim için, önce göz çevreme sürüp, yüzük parmaklarımla dağıtarak uyguladım. Gece yatarken sürdüm, sabah kaldığımda yani yaklaşıl 8-9 saat etkisini hissettim. Göz çevremde çok kırışıklık yok, etkisi nasıl oldu bilemiyorum ama cildim çok sevdi.

Yüz yıkama jelleri cildimiz için çok iyi, bunu biliyorum ama hiç bir zaman "yıkama jeli" kullanıcı olmadım, olamadım. Bu seriden en az kullandığım ürün bu oldu ne yazık ki, ilk 1 hafta her gün kullandım yorumlamak için ancak sonrasında bıraktım kullanmayı. Çok üşengeç bir insanım, muhtemelen bundan dolayı! Ancak 1 haftada gözlemlediklerimi söyleyecek olursam, biraz da olsa yüz kurutan cinsten. Kuru ciltliler değil de karmadan yağlıya dönük ciltler eminim bayılacaktır. Çünkü benim altın ve burun bölgem yağlı, yanaklarım kuru. Bunu kullandığımda yanaklarımın gerildiğini hissettim. Diğer bölgelerim ise mutluluktan çılgın atıyordu! :)

Bitirdiğim ve elimdeki tonikler biter bitmez hemen tam boyunu alacağım! Çok beğendiğim bir ürün de Biosource serisinden bu tonik oldu. Cildi kurutmayan 1 tane tonik gördüm hayatımda, o yüzden evet bu tonik de cildi kurutuyor ancak derinizin en altına kadar temizlediğini hissediyorsunuz. Kokusu ise ipek gibi, tarif edemiyorum tam olarak belki de ama özellikle en sevdiğim yanı kokusu ve derinlemesine temizlemesi!

Maalesef bu seride anlaşamadığım tek ürün Biosource serisinde ki gece bakım kremi. Gündüz Aquasource, gece Biosource'u kullandım ancak 1 haftanın sonunda cildimin kuru yerlerinde sivilcelenmeler yaptı. Yine yağlı bölgem de hiç bir sorun yaratmadı. Şundan kesin eminim yine yağlı ciltler çok sevecektir.

Biotherm Türkiye ailesine çok teşekkür ederim, Biotherm Türkiye'yi takip etmeyi unutmayın :)

* Ürün denemem için firma tarafından gönderilmiş olup, düşüncelerim tamamen bağımsızdır.